Evet Gezilip Görülecek Adalardan Biri.Manzarası,temiz havası,kekik kokuları plajları bol olan bir ada.
Diğer Adıyla İmroz yani Rüzgarlı ada
Önce Nasıl Gidilir Yazdıklarım Reklam Amaçlı Değildir.Oraya Metro Veya Truva Otobüsleri ile gidilmekte.buna arabalı vapur veya feribot dahil.hangisine denk gelirseniz.eğer arabanız varsa daha iyi gezeceğiniz gibi görecek yerleriniz daha fazla olacaktır.Demedi demeyin araba vapurunda eğer hava fırtınalı ise sakın önlere dalmayın bütün dalgalar önden gelmekte.zira arabanız tuzlu su oluyor. :)Hemen girişte Gökçeada tabelasında 6800 kişi olduğunu gösteriyor.Merkeze geldikten sonra adada otel pansiyon ve apart daireler var hangisini tercih ederseniz orada konaklarsınız..Bunları internet sitesinden bulabilirsiniz.Arabanız yoksa belirlenmiş saatlerde gideceğiniz yere minibüs var.İşinize gelmezse taksiler mevcut.Tavsiyem merkezde kalmanız zira minibüs veya taksi sadece merkezden kalkıyor.kaldığınız yerden onun gelmesini beklemeniz oluyor.Adada gençlere göre eğlence yeri yok bu nedenle oranın sakinleri üzüntülü sadece festival zamanında eğlenceler olmakta.Sessizlik istiyorsanız size göre.Adanın diğer sakinleri yunanistan halkı.türklerle iç içeler..oturun bir sohbet edin gülmekten çatlarsınız.
50 yataklı devlet hastanesi var çok önemli bir hastalıkta ise askeriye devreye girip helikopterle hastayı Çanakkalye nakil ediyorlarmış.Elektrik denizaltı kablosu ile geliyor.tüm köylerde telefon mevcut.Su ya gelince hemen her yerde çeşme var.korkmadan içebilirsiniz.ayrıca evlere gelen şebekede ise arıtma tesislerinden geçiyor.rahatlıkla içebilirsiniz.
Bir Emniyet müdürlüğü ve karşısında ise adliye var.Zaten orda suç oranı düşük ada olduğu için kaçışı yok ve hemen yakalanır.
Cep operatörleri:Avea ve türksel antenleri yanlış yerlerde konumlandırıldığı için tepelerde ve boşluklarda çekmedi.kendinizi ona göre ayarlayın unutmadan vodafonu bilmiyorum bende o yok.seyehat esnasında da yoktu.mesela uğurlu köyünde 2 operatörde kimi yerde var kimi yerde yoktu.bu nedenle şarjlarınızada dikkat edin devamlı şebeke aramadan dolayı daha çabuk bitiyor.
Öğretmenevi:sadece merkezde gördüm başka rastlamadım.
Banka:2 adet bankası mevcut bunlarda sadece merkezde.iş bankası ve ziraat bankası gitmeden önce bu iki bankaya göre hesabınız olması gerekiyor.tatil günleri ise sabah erkenden askerler hücum ediyor kendinizi ona göre ayarlayın.






Çocuklar için oyun alanı yok ve bana bakımsız gibi geldi.belki yeni belediye el atar.



Adada nereye giderseniz gidin mutlaka bir incir,zeytin armut,nar,kimi yerde şeftali ağaçlarına rastlarsınız.kendi halkı yemekten bıkmış artık.elini uzattığın yerde istediğini ye.



Tarlalarda ise kavun karpuz domatez gibi çeşitli meyvelerede rastlamak mümkün.

Çay içmek isterseniz size tavsiyem Merkezdeki Cumhuriyet ilkokulu girişinde çay bahçesi var bu çay bahçesi sadece okullar kapandığı zaman açılıyor.Evet bu çay bahçesini işleten Fırat isimli neşeli Bir arkadaş mevcut ben onun lakabını arap taktım birazda hakan şüküre benziyor ve zaten kendiside bildiği için kimi zaman onun formasını takar



Plajlar:Bedava eğer şemsiye ve şezlong isterseniz ücrete tabi.Merkeze en yakın kuzulimanı plajı.Unutmadan plajlar sahil kısmı çakıltaşlı ayağınızın altında benimki gibi nasır varsa denize girerken zorlanırsınız sonrası kum 40 metre açıldığınız zaman bile boyunuzda sonrası yüzme bilenler rahatlıkla yüzüp gelebilir.Birde şu var hiç ummadık anda havada rüzgar çıkabildiği 
gibi birdenbire dalgalar oluşmakta bu yüzden açılmanızı tavsiye etmem.Çünki cankurtaran olmadığı gibi can simidi bile yok.Çadır kurabilirsiniz.ama elektrik isterseniz haftalık olarak belirli bir ücretle karşılığnında veriliyor.



Bundan başka Uğurlu köyünde Gizli liman ve bir otele ait plaj var yalnız otelin plajında ücret alınıyor..oda gene şezlong ve şemsiye ücreti.Gizli limana gidiş ve dönüş merkezden kalkan minibüslerle olmakta bu yüzden saatlerine çok dikkat edin ve inerken kalkacağı yeri iyi öğrenin yoksa taksi çağırmak zorunda kalırsınız..Taksi demişken adanın tek taksi durağı merkezden olmakta bir telefon mevcut ve çağırmayla geliyor.tavsiyem kendinize bir taksici edinmeniz istediğinizde kartını veriyor.sadece bu kişiyle muhatap oluyorsunuz.koyulaşan sohbetlerle adayı daha fazla tanıyorsunuz..ilk bakacağınız gene cepte şebeke varmı yokmu.



Belediye:Belediye olarak Akp var.herhangi bir problem olduğu zaman merkezde yeni yapılmış beyaz masa bulunuyor ve dileklerinizi veya şikayetlerinizi buraya bildiriyorsunuz.merkezde hoparlör sistemi kurulmuş belediye ile ilgili anonsları tüm merkez sakinleri duymakta.Sabahları toz kalkmasın diye itfaiye arabası arazöz vazifesi görüp merkezi ve ara sokakları sulamakta ardından da temizleme aracı traktör vasıtasıyla temizlemekte.gece ise çöp arabası göreve başlıyor.



Sabah demişken Ezan okuyan hocaların ağzına sağlık mükemmel bir ses tonu ve mükemmel ezan okunuyor.Tekrardan ağızlarına sağlık.
Merkezden 10 dakika kadar yukarda bir cami var.Nerdeyse Sarıyer'in camisi ile aynı.Yapım yılı ise 1813.



Eğlence yeri:olarak her sene düzenlene yeni yapılmış anfi tiyaro var tüm gösteri sünnet şölenleri burada yapılıyor.
Karnınız acıktığında dışarda yemek yemek isterseniz.merkezde ev yemekleri yapan lokantalar var.
Dondurma isterseniz gene merkezde  dondurmacı mevcut.ayrıca tatlıda satılıyor.
Enteresan bir olay daha var.Horozlar ! sabaha doğru uzaktan bir tanesi ötmeye başlayınca sırayla yakına doğru sanki birbirlerini kontrol ediyormuş gibi ötüyorlar.
Keçi:adanın simgesi.Evet dağ taş keçilerle dolu gezip dolaşırken bir bakıyorsunuz yanınızdan keçi çıkıyor.serbers şekilde dolaşıyorlar.sahipleri var.diyelim a ismindeki biri keçilerini düdükle çağırıyor a kişisine ait keçiler yanına geliyor.b ismindeki vatandaş ıslıkla çağırıyor ona ait keçiler geliyor.üstelik kendilerine ait olan yerlerin haricinde bir yerlere gitmezmiş sadece çiftleşme döneminde karışırlarmış.gece bile dağlarda kalıyorlarmış.koyunlar ise boyalı.
Arı:Adanın sakinleri ise kendilerine özgün bal-reçel yapıp satıyorlar:Evet bol miktara arı olduğundan sizlerle devamlı arkadaş ouyorlar ! korunmanın çaresi olarak mutlaka bir marketten bir küçük kahvaltı yaptığımız baldan alıp açın kurtulursunuz hepsi ona gidiyor.oda olmazsa bir tutam kahveyi kibritle tutuşturun onun kokusundan kaçıyorlar..




Yağ:Zeytin ağacı bol olduğundan geçimleri bunlarlada olabiliyor.Hemen her yerde ada yağları bulabilirsiniz.





Gezilecek Yerler:

Aydıncık:Eski adıyla KEFALOZ şimdiki adıyla AYDINCIK Plajı:görülmeye değer bir plaj gene merkezden belirli saatlerle kalkan minibüsle gidilip dönülüyor.burada tuz gölü bulunuyor tuz gölünü eşeleyip altından simsiyah çamur çıkıyor bu çamuru ağrıyan yerlerinize sürdüğünüz zaman yaklaşık 2 saat kadar üzerinizde kalmak şartıyla plajın sahilinde tur atıp kuruttuktan sonra denize girip çıktığınızda cildiniz yumuşacık oluyor.ağrım olmadığı için bilmiyorum.oranın yerleşik halkı devamlı yapılırsa ağrıların gideceğini iddia ediyorlar.ama resmi olarak bir açıklama yok.deniz ise gene sahil çakıltaşlı sonra kum ve güzel masmavi bir deniz biraz yürüyüşten sonra söfrçüleri görebilirsiniz.karnınız acıkırsa cuzi fiyatlarla karnınızı doyuracağınız kafe mevcut.





 
Kaleköy'e adını verilen kale mevcut.Cenevizliler tarafından yapılmış.Yüksekte olduğu için güzel bir manzara ortaya çıkıyor güneşin batışını bile seyredebilirsiniz.Akşamları mendirekte dolaşıp ordanda incik boncuk satanlarla karşılaşırsınız hediyelik eşya ve takı filan gibi.


Karanlık bastığında giriş kapanıyor ve restoranların masaları dışarı çıkıyor ve afiyetle içkinizi içip karnınızı doyurabiliyorsunuz.isterseniz çay bahçelerinde çay vs içip tavla kağıt okey oynayabiliyorsunuz.isterseniz yürüyüş yapabilrsiniz.
Ulaşım ise gene merkezden saat başı kalkan minibüslerle olmakta ve bekleme yapmadan geri dönüyor. 




Kaleden aşağı inerken taş evleri manzaraya karşı kafe görebilirsiniz.

Gene devam ettiğimizde 1949 yılında yapılmış bir kilise görebilirsiniz resimler ne yazıkki parçalanmış tavan çökmüş ve bakımsızlıktan yakın bir zamanda yok olacak.Çok üzüldüm unutmayalım orasıda bir ibadethane.


Yenibademli Köyü:Burasıda güzel bir yer merkezden 10 dakika kaleköye ise 5 dakika kadar uzaklıkta.pansiyon apart lokanta ve güzel mimarili evler var.



Dereköy:Broşüre göre Zamanında 1950 hane ile Türkiye'nin en büyük köyü imiş.Bugünse 50 hanede yaşam mevcut.Evet resimdende anlaşılacağı gibi yıkılmış terkedilmiş binalar mevcut.hatta 1870 yılından kalma (makinedeki tarihe göre yazdım)zeytinyağı üretim yapılan imalathanesi bile varmış sadece paslanmış bir makine,yıkılmış binası duruyor.Çamaşırhaneleride var çamaşıralrını getirip orada önce su ısıtma yerleri yapılmış orda suyu ısıtıp özel yapılmış taşlarda çamaşır yıkanıyor hatta bir kaç ailede olabiliyor.Yalnız oturan halkına kızdım sakın alınmasınlar yıkılmış evlerin içlerine çöp atıklarını atıyorlar.bunun ilersi ne olacak orası sıcaktan nasıl koktuğunu ancak gezenler daha iyi anlar 10 sene sonra orası çöplükten geçilmeyecek hale bile gelebilir.belkide tamizlenir onu bilemem.Unutmadan gene buradaki yaşayalar keçileri kesip yenecek yerlerini aldıktan sonra eski evlerin içine atıp terkediyorlar.ayaklar bir yana mide bir yana düşünün sıcaktaki o kokuyu.












zannederim yapının altında kalan mekanik aksama göre bir değirmen olabilir pervane döndükçe mekanik çalışıyor ve ve değirmen taşı zeytinlerin yağını çıkartıyor.hediyelik eşya satanlarda dikkat ettim değirmentaşlı notluklar bulunuyor.gene biraz daha dolaştıkça kiliseler mevcut.okul varmış.

Tepeköy:Manzarası güzel eski rum ve türk ilkokuları yanyana üzülerek söyleyebilirimki türk ilkokulunda hiç bakım olmamış yanındaki rum ilkokulu ise tertemiz.işin tuhafı kullanılmasa bile malesef durum bu.Bir rum vatandaş 60 bin ytl para harcayıp okulların karşısına Atatürk büstü yaptırmış.Kutlarım.Gene burada hediyelik eşya,dondurma dükkanı,içki içmek için rumca müzikli restoran ve eski rum evleri ile karşılaşmak mümün.yol ise tepeköye yaklaşınca mıcır bitiyor ve yerine orijinallik bozulmasın diye taşlı yola dönüşmekte










Eşelek:Fazla büyük olmasada temiz havalı merkezde 15 dk uzak bir köy.oranın halkı gene tarlasında yetiştirdiklerini cadde kenarında satıp masraflarını karşılıyorlar.diğer yandanda üzümlerin suyunu çıkarıp şarap yapılan imalathanelere satıyorlar.Evet bu adanın en büyük özelliğide yağın ve şarabın bol olduğu bir yer.zira ikisinide burada üretip satıyorlar.






Uğurlu:Orda gezip resim çektikten sonra kahvede bir çay içtim malum minibüs seferleri kısıtlı.halkı kendi halinde iyimser canayakın kişilerdi sohbet çok iyiydi.çaycı arkadaşa teşekkürler çok iyi çay yapıyordu.sokak arasında gene nar ağacı.vs ordada vardı uzat elini ye.Burada apartlar.pansiyon.motel,restoran ve kafe gibi dinlenme yerleri mevcut.denize girmek için bayır aşağı yürümeniz gerekiyor dönüşte ise siz düşünün birde gizli liman isimli bir yer daha var isterseniz orda da yüzebilirsiniz bana sanki daha sakinmiş gibi geldi.tekrar geri gitmek için minibüs şöförüne tembih ediyorsunuz eğer sıra ondaysa o alıyor olmazsa telefon numarası veriyor sizi alıyorlar.tabi cep cekerse mutlaka kontrol edin






Kuzulimanı:Merkeze feribot veya arabalı vapurdan indikten sonra tek giden yol.denize girmek için en hoşuma giden yer burası idi.merkezden 8 dakika uzakta saat başı kalkış (isterse 3 kişi olsun)dönüş ise  yoğunluğa göre akşam yarım saat gibi seferler oluyor. Denize girmek her yerde olduğu bedava iki adet kafeterya var şemsiye sezlong ücretli.çadır kurabilirsiniz elektrik ücretli istemezseniz istediğin kadar kal.ben düşündüm ama durduk yerde fırtına filan çıkıyo vazgeçtim.evet birden hava rüzgarlı oluyor deniz kabarıyor sonra süt liman olmakta.Yalnız feribotlar gelirken iyide gittiği zaman adada yalnız kaldığımızı hissediyordum.çünki mahsursun.zira hava bir patlasa gelemiyorlar.yada gidemiyorlar.




Zeytinli:Kendi halinde bir köy.taş evler,kahve içebileceğiniz yer,çamaşırhanelik yanlış görmediysem üzerinde 1814 yazıyordu.,kilise mevcut.yolları gene kaya taştan ve dar olduğu için çöpler traktör vasıtasıyla alınıyor.Ara sokakları gene kayalık ve dar.bir de Beşiktaşlı Hristo isimli bir tatlıcı var ufak tefek yer ama tadına doyum olmayan tatlısı mevcut.









Çınaraltı:Evet manzarası pikniği ordaki yazıya göre 625 yıllık tarihi bir çınar ağacı ve yanı başında bulunan tertemiz bir su ile çeşmesi var.Eskiden burası yüksek yer olduğu için gözetleme kulesi imiş.denize doğru baktığınız zaman yunan adasını görmeniz mümkün.tesadüf siirt batmandan gelen 3 otobüs izci gördüm hem geziyor eğleniyor hemde piknik yapıyorlardı.oranın halkıda mangal yapmış getirdiklerini afiyetle midelerine indiriyorlardı özel yapılmış taş ocaklarda.burada her yerde olduğu gibi keçiler var kaçmasalar seveceğim ama olmadı.Burdada kestane ağacı ve incir ağacı bol miktarda var.zaten orda bunları yediğiniz zaman vitamin deposu olduğunuz gibi barsaklar full çalışıyor.dağın yüksek yerlerinde ise keçilerden kaldıysa kekiklere rastlarsınız.zaten orda dolaşırken mis gibi kekik solursunuz.dayanamadım buldukça topladım farkında olmadan en tepeye çıkmışım.tabi manzara dahada güzel oluyordu.
buraya malesef minibüsler gelmiyor.arabanız varsa sorun yok.taksi ile geldiğiniz gibi şu saatte alın beni diyebilirsiniz.bu nerden çıktı demeyin ordada cep telefonları çalışmıyor.vodafonu bilmiyorum.bizde yürümeyi sevdiğimiz için kekik toplayıp mis gibi temiz hava alarak manzara seyrederek doğa ile iç içe tepeköy kavşağına kadar yürüdük tesadüf bir taksi ile geri döndük.






Merkezden Uğurluya gidene kadarŞahinkaya-Şirinköy-Bakanlıklara Ait Tatil Sitesi bulunuyor.Bu iki köyde 30 ila 40 haneli evler var tabi arasında pansiyonda var.Ayrıca Şirinköyde Eskiden kalma açık cezaevleride mevcut şimdi ise bunlar kullanılmıyormuş.

Gökçeadanın Enleri:Türkiye'nin EN büyük adası.Balıkçılık açısından EN bol zenginliği.Su kaynakları olarak dünyanın 4.adasıdır ve Egenin suları açısından EN zengin adadır. zaten giderken barajıda göreceksiniz.

Ayrıca Av sahası açısından keklik,tavşan,çulluk,ördek,sığırcık gibi hayvanlar avlanabilir.

Biz otelde kaldık buradan aşağıdaki resimdede gördüğünüz gibi bu iki neşeli resepsiyonist arkadaşlara teşekkür ediyorum.Bize çok yardımcı oldular.Kısmetse tekrar gittiğimde gene aynı yere gideceğim.



Tipik resimler ile yazıma son veriyorum.Karar sizin.Ama mutlaka Gezin